Angus Yetiştiriciliği

Angus (Black Angus - Red Angus)

Aberdeen Angus İskoçya’nın kuzey bölgesindeki yerli ırkların karışımından meydana gelmiştir. En sık; İskoçya, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yetiştirilmektedir.  Angus’un en önemli özelliği tamamen siyah olmasıdır. Ancak bazı soylarda bulunan kırmızı gen kullanılarak Kırmızı Angus (Red Angus) ırkı elde edilmiş ve ilk defa 1954 yılında tescil edilmiştir. Üstelik Kırmızı Angus ırkı yetiştiricileri Siyah Angus’tan ayrı bir ırk olarak örgütlenmişlerdir. “Red Angus” sıcak bölgelerde “sıcağa dayanıklı ırk” olarak değerlendirilmektedir.

Dünyadaki birkaç boynuzsuz sığır ırkından biridir. Hem boğaları hem inekleri boynuzsuzdur. Üstelik boynuzsuzluk, boynuzlulara karşı baskın karakterde görülmektedir. Görünüşleri ise; başı ufak, alnı geniş, beden uzun, göğüs derin ve geniş, karın altı ile sırt birbirine paraleldir. Bacak kemikleri kısa fakat et tutma kabiliyeti yüksektir. Herefordlar’dan daha ufak yapılıdırlar. Canlı ağırlık dişilerde 500 kg, erkeklerde ise 800 kg civarındadır. Et lezzeti yönünden en iyilerden olduğu bilinmektedir. Ayrıca et randımanı merada % 55, enstantif beside ise % 75 olmaktadır. Kas lifleri arasında yağın dağılımı yani mermerleşmenin çok homojen olması etinin lezzetini arttırmaktadır.


Angus’un Et Verimi

Anguslar bütün dünyada en karlı besi ırkı olarak bilinmektedir. Üreticiler de bu nedenle tercihlerini bu cinsten yana kullanmaktadırlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde etçi ırkların %60’ını Angus ırkı oluşturmaktadır. Et kalitesi de diğer ırklara göre daha yüksektir. Yağ oranı düşüktür. Türkiye’de yerli ırklarda yağ oranı %35 iken Anguslar’da %7 mertebelerindedir. Mermerleşme (yağın kas lifleri içinde dağılımı), besi bitiş dönemindeki yağ oranı, et rengi, tekstürü, yağ rengi gibi özelliklerinden kaynaklanan et kalitesiyle daha da cazip hale gelmektedir. Ayrıca Angus eti özel etiketle satılan, ABD ve Japonya gibi ülkelerde diğer etlere göre daha çok müşterisi olan bir et olduğu bilinmektedir.





Angus’un Öne Çıkan Özellikleri
Anguslar’ın etinin yanı sıra karkasının da daha iyi olduğu bilinmektedir. Boynuzsuz oluşu yaralanma riskini düşürür. Ayrıca dişileri ergenliğe daha erken ulaştıkları için erken dönemde yavrularlar. Üstelik kolay doğum yapmalarıyla ünlüdürler. Yüksek günlük canlı ağırlık artışına sahiptirler. Bir günde 1.3-1.7 kg arasında artış gösterirler. 300 kg’lık normal bir ineğin yemiyle Angus ırkı bir sığır 1 buçuk ton ağırlığına ulaşabilmektedir. Ülkemizde ortalama karkas ağırlığını arttıracak, besiciye, yetiştiriciye daha çok para kazandıracak bir ırk olarak değerlendirilmektedir.

 













Angus’ un Avantajları
Damızlık olarak yetiştirilen dişi Anguslar, öncelikle onu yetiştiren üreticiye gerek çiftlik idaresi anlamında gerekse işletme maliyetlerini azaltma anlamında fayda sağlarlar. Doğa koşullarına dayanıklı, kötü kaliteli mera koşullarını çok iyi değerlendirebilen, hiç yardıma ihtiyaç duymadan doğumlarını gerçekleştirebilen bir ırktır. Doğum yaptığında buzağısını dış etkenlerden ve kötü hava koşullarından koruyabilirler. Kışın -30 ºC’de ve yazın +30 ºC’ de sorunsuz gelişirler ve minimum bakım gerektirirler. Doğal olarak boynuzsuzdurlar. Bu sayede birbirlerine fazla zarar vermezler. Dişiler erken olgunlaşırlar. Sağlıklı oldukları sürece ileri yaşlarda dahi damızlıklardan buzağı almak mümkündür. İnekler birinci buzağısında da 14. buzağısında da aynı performansı gösterebilmektedirler. Damızlık yetiştiricisine sağladığı bu faydalar sayesinde diğer et ırklara göre Angus ırkı daha çok tercih edilmektedir.



Angus’ un Dezavantajları
Ülkemizin iklim koşulları birçok sığır ırkında olduğu gibi bu ırk içinde bir dezavantajı oluşturmaz. Bununla birlikte Anguslar’ın, ne tip işletmelerde yetiştirilebileceği konusunda ise, damızlık yetiştiriciliği için büyük sürülere ihtiyaç duyulduğunu ifade edilmektedir. Damızlığın, işletmenin gelir kaynağını, satacağı besilik erkek materyal ile damızlık dişi ve erkeklerin oluşturduğu bir tesiste, bu işletmenin ana damızlık kadrosunu besleyebileceği büyüklükte bir meraya sahip olmasının bir zorunluluk haline geldiği ön görülmektedir. Ayrıca damızlık işletmelerin minimum 500 baş ve üzeri kapasitelerde olmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

Web tasarım Grimor